Nesin Köyleri Derneği,
İstasyon Postası için yazdı.
Dernek insanlarının bir kısmı...
Deniz sevdalısı bir doğuluyum. Sincapseverim. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde Kamu Yönetimi okudum ama çoğunlukla sivil toplum alanında çalıştım. 2012 yılında Nesin Köyleri’nde aşçı yamağı olarak gönüllü çalışmaya başladım. İki hafta için geldiğim Köy’de üç ay gönüllü çalıştım. Sonrasında üç yıl kadar program sorumluluğu yaptım. İki kez köyden şehre göçtüm. İlk dönüşümde Özel Etkinlik Sorumlusu ve sonrasında yeniden Program Sorumlusu olarak çalışmaya başladım. Şimdi yine yeniden Nesin Köyleri Derneği’nde sevdiğim insanlarla bir aradayım.
Bu kişisel yolculuk nereye gidiyor derseniz ben de bilmiyorum. Sıkça savrulmakla, bilinçli varoluş arasında kocaman bir savaş. Kazanan beri gelsin! Hem kazanmak ne ki?
Merhabalar herkese, ben İpek! Burhaniye’de yaşıyorum ve bir ara “hukukçu” olacağım. Cizre’deyken annemin televizyonda Köy’ün belgeselini izleyip “Gitmek ister misin?” diye sorması ile köyle tanıştım. Ertesi yıl köydeydim, yıl 2014. Köye ilk gittiğimde kule yoktu ve Agora’nın üstü açıktı, bence o hali daha güzeldi. Birkaç yıl sonra kule eklendi, Sanat Köyü yapıldı. Köyün taş taş büyüyüşünü gördüm. Anlayacağınız yıllar boyunca köy büyüdü, ben büyüdüm; ben büyüdüm, köy büyüdü. Köy, sanki çocukluktan beri arkadaşım ve arkadaşlar birbirlerine destek olurlar, bu yüzden Nesin İstasyon - Nesin Köyleri Derneği’ndeyim.
1977’de İstanbul’da doğdum, beş yaşımda İzmir’e taşındık, büyümem İzmir’de. Küçükken hep piyano çalmak istemiştim, ama iş biraz ciddiye bindi- müzik mesleğim oldu. 1988 yılında girdiğim Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Piyano Bölümü’nden 1999 yılında mezun oldum ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda piyano hocası olarak çalışmaya başladım. On yedi senelik Eskişehir yolculuğumun son beş senesine seramik de eşlik etti. Seramikle Tepebaşı Belediyesi’nin Pişmiş Toprak Sempozyumlarında arkadaş olduk diyebilirim. Çok sevdim, önce dersler aldım sonra evime bir atölye kurmaya kadar gitti olay. 2017’de Barış Bildirisi’ni imzalamamla hayatım birden değişti, KHK’yla ihraç edildim. O zamana kadar uzaktan hayranlıkla takip ederken seramik atölyesine birini aradıklarını öğrenince 2017’de ilk defa Matematik Köyü’ne iş görüşmesi için geldim. Çok etkileyici bir karşılaşmaydı, insan görmeden, deneyimlemeden ne harika bir iş yapıldığını tam da algılayamıyor. O zamandan beri Köy’de yaşıyor ve üretiyorum. Piyanodan da kopmadım, Köy’ün kalabalık olduğu zamanlarda piyano dinletileri gerçekleştiriyorum. Pandemi’nin Köy’ü geçici bir süre için de olsa felç etmesini görmek çok üzücüydü, ama kriz dönemleri güzel şeylere de vesile oluyor: Bağışıklığımızı güçlendirmek için Nesin İstasyon - Nesin Köyleri Derneği’ni kurduk bu sayede. Köy’ün devamı, dört bir yandaki Köy’ün insanlarının birbiriyle teması ve henüz tanışmamış olanların da burayı tanıması için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.
Doğa ben. Böyle şeyleri yazmayı pek beceremem. Köy’le bundan altı yıl önce tanıştım. Sanat yazokulları ilanını okuduğum zamanı dün gibi hatırlıyorum. Böbrek taşı
düşürdüğüm için Ankara’dan İzmir’e gelmiştim, evde bol bol su içip zıplıyordum- bu doktor önerisiydi. Bir yandan da sanat yazokullarına başvuru yapmak için bir arkadaşımla birbirimize cesaret veriyorduk. Köy'e gelince bütün bu çekinceli adımların Köy'le uzaktan yakından ilgisinin olmadığını fark ettik. Bu, altı yıl önceydi. O zamandan beridir, yazları Köy'e geliyorum, Köy insanları ile iletişimdeyim. Köy'deki yazokuluna attığım ilk adımın devamını bugün bir Sanat Üniversitesi'nin yüksek lisansında sürdürüyorum. Köy, benim testimdeki çatlak oluverdi ve ben parça parça o çatlaktan oraya buraya aktım. Köy’le çalışmaya devam ederek hem kendi hem başkalarının testilerini daha fazla çatlatmak istiyorum.
İsmim Çılga Doğukanlı, 1992 yazında doğdum. İkamet yerim, mesleğim ve okulum ekseninde sürekli değişmekte. Görsel tasarım üzerine eğitim aldım ve halen bununla ilgileniyorum. Görsel dilin gerçekliğimizi şekillendiren birincil faktörlerden olduğunu ve görsel dili ve görsel dünyayı manipüle eden her kişinin “yaşam tasarımı” yaptığına ve tasarlamış olduğu gerçeklikten sorumlu olduğuna inanıyorum. Nesin Köyü, bir başka eğitim şeklinin mümkün olduğunun göstergesi. Bu yapıya elimden geldiğince destekte bulunmak istiyorum.
Zıplamalı bir merhaba herkese! Ben Esra Öğretmen. 1991 Anamur doğumluyum. Denize sekiz kilometre mesafede bir köyde büyüdüm. Ömrümün ilk on altı yılında ilçe dışına çıkmamış bir gezgin ruh ile yaşadım. Aklımda hep “gitmek” eylemi vardı. Dokuzuncu sınıftaydım Matematik Dünyası dergisi ile tanıştığımda. Fırsatım oldukça edinebildiğim bu dergi sayesinde on birinci sınıfta “Matematik Köyü”nü gördüm sayfalarda. Gitmek istedim, ama mümkün değildi. Üniversiteye gidip başkaca özgürlüklerime de kavuşunca ulaştım Köy’e. Yıl 2012. Matematik öğretmenliği okuyordum ve Köy’de geçirdiğim her an ile, köyden öğrendiğim her şey ile “iyi ki!” dedim. Matematik öğretme tutkum aşka dönüştü. Bu tek başına olamazdı. Henüz öğrenciyken öğrencilerle iletişim kurma şansı yakalamak, onları anlamak, gün içinde hem öğrenci hem öğretmen rolünde olmak ve Köy’de yaptığım tüm gönüllü işlerle birlikte evrildim, Esra Öğretmen olmaya başladım. Mesleğe başladığımda ilk projem öğrencilerimi Köy ile buluşturmak oldu. Öğrencilerim sıralarda oturmuş, öğretmenim Ali Nesin ile ders yaparken hissettiklerimi anlatmam o kadar zor ki! Ama şuna eminim: Bu enerji devam etmeli, Köy hep var olmalı… İşte bu yüzden Nesin Köyleri Derneği var ve ben de buradayım.
İzmir’de yaşıyorum. Meraklıyım, oyun severim ve doğada olmayı seviyorum. Rengim “turuncu”, sembolüm “dolunay”. 2007 yılından beri sivil toplum örgütlenmeleri içerisindeyim. Sanırım sivil toplum ile tanışmasaydım bambaşka biri olabilirdim. Bana kazandırdığı becerinin yanı sıra eş-dost edinmede de epey şanslı kıldı beni. Biraz abartarak söylersem, nereye gidersem mutlaka bir tanıdık ile karşılaşıyorum. Sivil Toplum benim için örgütlenme, hareket anlamına geliyor. Kızım Güneş ile olmadığımda zamanımın büyük bir kısmını sivil toplum kuruluşları için çalışarak geçiriyorum. Bunun dışında kamp yapmayı seviyorum, son bir yıldır da doğada karavanla maceralar girdi hayatıma. Kurdu, kuşu, ağacı, çiçeği, böceği tanımak konusunda epey beceri edindim. Kutu oyunları ile aram iyidir. Bana “Oyun oynayalım mı?” diye bir teklifle gelirsen cevabım “Evet!” olacaktır. Nesin Köyleri Derneği ile yolum Aycan sayesinde kesişti. Aycan’la ilk ne zaman, nerede tanıştık asla hatırlamıyorum. Ama çok çok yıllar önce onun bir organizasyonu sayesinde olduğu kesin! :)